Fıtrat Pedagojisi
Bırakın çocuğunuzu Allah büyütsün!
Çocuğunuzun gözünün, burnunun kime benzeyeceğini, nasıl olacağını –yani biyolojik DNA’sını– merak ettiğiniz kadar, ruhsal DNA’sı olan fıtratını da merak ediyor musunuz? Hareketli mi, sakin mi, girişken mi, utangaç mı gibi onlarca farklı fıtrat programından hangisi çocuğunuza emanet edildi; biliyor musunuz?
Pek çok anne-baba çocuğunun yoğrulması gereken bir hamur olduğunu düşünerek ebeveynlik yapmaya başlar. Çocuğunu şekilsiz bir hamur, kendini ona istediği şekli verecek bir sanatkâr zanneder. Oysa her çocuk dünyaya kendi şekliyle –yani kendi fıtratıyla– gelir. Anne-babaya düşen ise, çocuğunun fıtrat programını korumak ve kendi fıtratını ortaya koyabileceği alanı ona açmaktan ötesi değildir.
İşte bu kitap; mahremiyet eğitiminden haz öteleme eğitimine, çocuk beslenmesinden öfke kontrolüne kadar pek çok önemli eğitim başlığını âdetlerin değil, ayetlerin ön gördüğü yöntemlerle siz annelerin istifadesine sunuyor. Tüm anneleri, çocuğunun boş sayfalarını yazma telaşından çıkarıp, zaten yazmış olan Kudret’in (c.c.) satırlarından ayet ayet okumaya davet ediyor.
Kitap Detayları
| Yazar | |
|---|---|
| Editör |
Ayşe Çetintaş |
| Yaş Grubu | |
| Kategori | |
| Sayfa Sayısı |
192 |
| Ebat |
15,5×23 cm |
| Cilt |
Karton Kapak |
| Baskı Tarihi |
Şubat, 2025 |
| ISBN |
978-625-95758-1-0 |
Bi' Tutam Oku
Kitabı satın almadan önce incele
Satın Al
Editörün Kaleminden
Bir anne, baba ya da eğitimci olarak hepimiz çocuklarımızı en doğru şekilde yetiştirmek ister; onlara sevgiyi, saygıyı, vicdanı, merhameti, millî ve manevi değerlerimizi nasıl öğretebileceğimizi düşünürüz. Çünkü çocuk yetiştirmek, sadece kurallar koymak veya bilgi aktarmak değildir. Bir ruhu beslemek, karakter inşa etmek, hayatın içinde sağlam durmalarını sağlayacak değerleri içselleştirmelerine yardımcı olmaktır. İşte tam da bu noktada, “Fıtrat Pedagojisi” bize eşsiz bir rehberlik sunuyor.
Kitaplarıyla yüz binlerce haneye misafir olan Hatice Kübra Tongar’ın kaleme aldığı bu kitap, çocuk eğitimine yepyeni bir bakış açısı kazandırıyor. Geleneklerin, toplumun ve popüler pedagoji anlayışlarının değil, Rabbimizin bize bildirdiği fıtrata uygun yöntemin esas alınması gerektiğini anlatıyor. Kur’an-ı Kerim’in sunduğu eğitimi rehber edinerek ebeveynlerin çocuklarını yetiştirirken nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini aktarıyor.
Her çocuk farklı bir fıtratla dünyaya geliyor. Aynı bahçede yetişen çiçeklerin bile farklı ışık ve su ihtiyacı varken, çocuklarımızı tek bir kalıba sokmak onlara yapılacak en büyük haksızlık olur. “Fıtrat Pedagojisi”, çocukların yaratılış kodlarını çözerek onlara rehberlik etmemizi sağlıyor. Disiplin adına atılan yanlış adımlar, katı kuralların ardında kaybolan sevgiler, sınır koymayı bilmeden verilen aşırı özgürlükler; hepimiz ebeveynlik yolculuğunda zaman zaman bu çıkmazlara düşebiliyoruz. Bu kitap, işte tam da bu noktada yolumuzu aydınlatıyor.
Kitabı okurken kendimizi ebeveynlik sürecinde bir aynanın karşısında buluyoruz. Çocuk yetiştirirken aslında onları ne kadar anladığımızı, ne kadar dinlediğimizi, hangi yöntemlerin işlevsiz olduğunu görüyoruz. Ödül ve ceza sisteminin çocuk üzerinde nasıl etkiler bıraktığını, dinî değerleri sevdirerek öğretmenin önemini fark ediyoruz. Çocuğa nasihat etmek yerine, ona yaşantımızla örnek olmanın çok daha etkili bir yöntem olduğunu fark ettikçe, sadece ebeveynlik değil hayata bakış açımız da değişiyor.
Kitabı okurken hepimizin zaman zaman yaptığı hatalarla yüzleşiyor, alışkanlıklarımızı sorguluyor, en önemlisi de çocuğumuza nasıl bir dil ve yöntemle yaklaşmamız gerektiğini fark ediyoruz.
Günümüzde bilgiye ulaşmak çok kolay ama doğru bilgiye ulaşmak bir o kadar zor. Modern dünyanın sunduğu yüzlerce ebeveynlik metodu arasında kaybolmadan, çocuğumuzun yaratılışına en uygun yöntemi seçmek için “Fıtrat Pedagojisi” rehber niteliğinde bir kitap.
Bu Kitabı Neden Okuyalım?
Ebeveynliğin, geleneksel kalıplardan değil Kur’an’ın sunduğu ilahi yöntemlerden beslenmesi gerektiğini hatırlatır.
Çocuk eğitimi konusunda geleneksel yanlışları fark ettirir, modern pedagojinin eksik kaldığı noktaları tamamlar.
Fıtratına uygun yetiştirilen çocukların daha huzurlu, mutlu ve güçlü bireyler olacağını bilimsel ve manevi temellerle açıklar.
Çocuk gelişiminin her aşamasına uygun, bilimsel dayanakları olan, Kur’an’ın ve sünnetin ışığında öneriler sunar.
Çocuğun ruhuna zarar veren ceza, korku ve tehdit yöntemlerinden uzak durmayı öğütleyerek sevgi temelli bir eğitim anlayışı kazandırır.
Ailece Bu Cümleye Bayıldık
Annelerin en büyük imtihanlarından biri yine “şefkat” duygusuyla olur. Kalbin kıblesinin şaştığı durumlarda şefkatin de kıblesi yanlışa yönelir. Öyle ki çocuğunu cehennem azabından koruyabilmek için sabah namazına kaldırması gereken anne şefkatinin yerini, konu namaza geldiğinde “kıyamayıp” uyandırmayan ama ders çalışması gerektiğinde gecenin bir yarısı çocuğunun başında duran “dünyevi şefkat” alır. Oysaki şefkat ancak ahiret mutluluğunu öncelediği ölçüde Rahmanî bir yansımadır. Ancak Rabbin rıza çizgisinde durduğunda, olması gereken hâliyle var olabilecek bir duygu durumudur. Diğer türlü, bir anne dünyevi şefkat sunarak çocuğuna ebedî saadet yaşatamayacağı gibi dünyalık rotasını şaşırmasına da neden olacaktır.
