 
                Telefona Bakmayan Çocuk
ÇOCUĞUNUZUN TEKNOLOJİYİ SINIRLI KULLANMASI İÇİN REHBER KİTAP
Her ebeveynin zihninde aynı soru: “Bu çocuk bu ekranı nasıl bırakacak?”
Ellerine yapışmış telefonlar, gözlerini kırpmadan izledikleri videolar, oyunsuz geçen dakikada yaşadıkları öfke krizleri…
Dijital çağın çocukları, artık oyun parklarında değil; ekran başında büyüyor. Ama çözüm “yasaklamak” değil; anlamak, yönlendirmek ve birlikte dönüşmek.
“Telefona Bakmayan Çocuk”, çocuklarda ekran bağımlılığının nöropsikolojik ve gelişimsel temellerini açıklıyor; ebeveynlere bilimsel dayanaklı, uygulanabilir ve etkili çözümler sunuyor.
50 güçlü ebeveyn sorusuna verilen bu cevaplar; ekran süresi yönetiminden dijital detoksa, oyun bağımlılığından dikkat dağınıklığına kadar birçok alanda yol gösterici bir rehber niteliği taşıyor.
Bu kitabı okuduğunuzda;
- Ekran yerine ne koyacağınızı bilecek,
- Çocuğunuzun teknolojiyle sağlıklı bir ilişki kurmasına destek olacak,
- Yasaksız ama sınırlı bir dijital yaşamın mümkün olduğunu göreceksiniz.
Çocuğunuzun sadece elini değil, ilgisini de ekrandan çekmesini istiyorsanız; bu kitap tam size göre!
Kitap Detayları
| Yazar | |
|---|---|
| Editör | Hatice Kübra Özdemir | 
| Yaş Grubu | |
| Kategori | |
| Sayfa Sayısı | 152 | 
| Ebat | 15,5×23 cm | 
| Cilt | Karton Kapak | 
| Baskı Tarihi | Ağustos 2025 | 
Kitabı satın almadan önce incele
Satın Al
Kitabımızı aşağıdaki platformlardan satın alabilirsiniz.
Editörün Kaleminden
Çocuklarımız artık mahallede seksek oynamıyor, sokaklarda bisiklet yarışı yapmıyor, çamura basıp kahkahalarla gülmüyor. Onun yerine gözlerini kısıp telefon ekranına bakıyor, elinde tabletle saatlerini geçiriyor, dijital dünyanın sonsuz akışında zaman kavramını yitiriyor. Ve biz ebeveynler, bu durumu uzaktan izlemekle yetinemiyoruz artık. Bir şey yapmak gerekiyor. Ama ne?
Aile Pedagoji Serisi’nin üçüncü kitabı olan “Telefona Bakmayan Çocuk”, işte tam da bu “Ama ne?” sorusunun cevabını arıyor. Ve bu arayışı, paniklemeden, suçlamadan, dramatize etmeden ama bir o kadar da bilime, gelişimsel gerçekliğe ve sağduyuya dayalı bir bakışla yapıyor. Ebeveynlere yüklenmeden, çocukları da zan altında bırakmadan; ekran çağında yaşadığımız bu büyük değişimi anlamamıza yardımcı oluyor.
Ekran bağımlılığı deyince genelde ilk akla gelen şey “yasaklamak” oluyor. Ancak kitap, bu düşünceyi daha en başta nazikçe bir kenara koyuyor. Çünkü yasaklamak çözüm değil. Hele de teknolojinin yaşamın doğal bir parçası olduğu bir çağda… Bu kitap, ekranı hayatımızdan çıkarmayı değil, ekranla sağlıklı bir ilişki kurmayı hedefliyor. Çünkü gerçek olan şu ki: Teknolojiden tamamen kaçmak mümkün değil ama onu anlamak, yönetmek ve sınırlandırmak mümkün. İşte bu kitap tam olarak bu noktada devreye giriyor.
Aile Yayınları Pedagoji Ekibi tarafından kaleme alınan “Telefona Bakmayan Çocuk”, hem bir anne-baba el kitabı hem de içeriğiyle dikkatli bir rehber. Elli ebeveyn sorusu üzerinden ilerleyen bu yapı, sorulara doğrudan, kısa ve uygulanabilir cevaplar sunarak kitabı bir başucu kaynağı hâline getiriyor. “Ekran süresi nasıl sınırlandırılır?”, “Çocuğum oyun oynamayı neden bıraktı?”, “Ekranla ilişkisi dikkatini nasıl etkiliyor?”, “Ne kadar ekran çok fazla sayılır?” gibi birçok soru, sadece teorik değil, pratik yollarla da cevap buluyor.
Kitap, yalnızca çocukları değil, biz yetişkinleri de dönüştürmeye davet ediyor. Çünkü dijital çağda çocuklar yalnızca “ekrana bakan” değil, “ekrana bakan büyükleri izleyen” varlıklar hâline geldi. Yani çocuğun ekranla ilişkisini değiştirmek için önce kendi ekran alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz gerekiyor. Kitap bu noktada samimi bir yüzleşmeyi teşvik ediyor ama bunu suçlayıcı değil, farkındalık odaklı bir dille yapıyor.
Bu Kitabı Neden Okuyalım?
- Ekran bağımlılığıyla mücadeleyi panikletmeden, bilimsel temelli verilerle yönetmeyi anlatır.
- Cezasız, yasaksız, çatışmasız bir ekran düzeni oluşturmanın mümkün olduğunu gösterir.
- Ebeveynin kaygısını giderir, çocuğun ihtiyaç duyduğu rehberliği adım adım yapılandırır.
- Göz teması, oyun saatleri, uyku düzeni gibi günlük rutinleri ekranla dengelemeyi sağlar.
- Çocuğa “Bakma!” demeden, ekrana ihtiyacı kalmayacak bir hayat alanı oluşturur.
Ailece Bu Cümleye Bayıldık
Ekranı yasaklamak ya da sınırlamak arasında kesin bir doğru yoktur. Asıl mesele çocuğun ekranla değil, yaşamla kurduğu bağı güçlendirebilmektir. Ekranı sınırlamak, çocuğun hayatından bir şeyi çekip almaktan ziyade ona başka şeylerin varlığını göstermekle mümkündür. Bu başka şeyler (oyun, doğa, ilişki, hayal kurma) çocuğun esas gelişimsel besinleridir. Telefonu elinden alınan değil eline başka şeyler verilen bir çocuk, ekranın yerine yaşamı koyabilir.
 
	






 
		 
		