Sabah Namazına Kalkabilmek

Ailede Huzur ve Bereket İçin

Sabah Namazına Kalkabilmek

Sabah namazına kalkmakta zorlanıyor musunuz? Alarmı kuruyor ama sabah olunca yine “ertele” tuşuna mı basıyorsunuz? Ailenizle birlikte güne huzur ve bereketle başlamak istemenize rağmen modern hayatın yorgunluğuna mı yeniliyorsunuz?

Bu kitap, seher vaktinin bereketini kucaklamak isteyenler için yazıldı! Kur’an’da sabah namazının yeri nedir? Modern yaşam tarzı bizi neden geç uyumaya mahkûm ediyor? Beynimiz, biyolojik saatimiz ve ruhumuz bu ibadetten nasıl etkileniyor? Sabah namazı aile ilişkilerine nasıl huzur ve bereket katıyor?

Kur’an ve hadis temelli analizler, sosyolojik okumalar ve hayatın içinden örneklerle hazırlanmış bu eser, sabah namazını sadece bir ibadet olarak ele almıyor; seher vaktinde uyanık olmanın nasıl aile huzuruna, içsel dirilişe ve hayat bereketine dönüşebileceğinin yolunu da gösteriyor.

Sayfaları çevirdikçe göreceksiniz ki, sabah namazına kalkmak sadece bir kulluk görevi değildir, ailemizde huzur ve bereketi inşa eden sarsılmaz bir kaledir.

Kitap Detayları

Yazar

Editör

Hatice Kübra Özdemir

Yaş Grubu

Kategori

,

Sayfa Sayısı

168

Ebat

15,5×23 cm

Cilt

Karton Kapak

Baskı Tarihi

Ekim 2025

Kitabı satın almadan önce incele

Satın Al

Kitabımızı aşağıdaki platformlardan satın alabilirsiniz.

Editörün Kaleminden

İnsan hayatında zamanı aşan, ruha dokunan bazı vakitler vardır. Sabah namazı, işte o vakitlerin en kıymetlisidir. Ama modern hayatın getirileri bu kutsal vakitle aramıza uzun mesafeler koymuştur. Yorgun bedenler, geç yatılan geceler, uykunun tatlı ağırlığı ve bitmeyen ertelemeler…

İlahiyatçı Yazar Ahmet Bulut’un kaleme aldığı “Sabah Namazına Kalkabilmek”, insanın iradesiyle, ruhuyla ve hayat disipliniyle kurduğu ilişkinin derin bir yolculuğu. Her satırı, modern zamanın uyuşmuş zihinlerine bir hatırlatma, yorgun kalplere bir çağrı niteliğinde. Kur’an ve hadis ışığında, bilimin, psikolojinin ve sosyolojinin güncel bulgularıyla desteklenen bu eser; sabah namazını sadece bir ibadet olarak ele almıyor, seher vaktinde uyanık olmanın içsel dirilişe, aile huzuruna ve hayat bereketine vesile olduğunu gösteriyor.

Yıllarca “Namazla Diriliş” başlıklı farkındalık programlarıyla sahada etkin rol üstlenen yazar, okura bir dostun samimiyetiyle soruyor: “Gerçekten uyanmak istiyor musun?” Ve ardından şu cümleyle insanın kalbine dokunuyor: “Sabah namazı sadece uykudan değil, gafletten uyanıştır.”

Ahmet Bulut, sabah namazının aile hayatına etkisi üzerinde özellikle duruyor. Çünkü bir evde sabahın ilk ışıklarıyla birlikte edilen dua, o evin havasını değiştirir. Eşlerin birlikte kıldığı bir sabah namazı, gün boyu sürecek bir uyumun habercisidir. Çocuk, anne-babasının seher vaktinde secdeye kapanışını gördüğünde, kelimelerle anlatılamayan bir güven duygusu kazanır. Kitap, bu yönüyle sadece bireysel değil, ailevi bir uyanış çağrısı sunuyor.

Eserde modern dünyanın insana dayattığı hızlı yaşam biçimini sorgulanıyor. Gece geç yatmayı başarı, sabah geç kalkmayı “hak edilmiş dinlenme” gibi gören anlayışın aslında ruhu nasıl tükettiğini örneklerle anlatılıyor. Sosyal medyada geçirilen saatlerin, bir türlü bitmeyen ekran kaydırmalarının, insanın içindeki sessiz huzuru nasıl zayıflattığını fark ettiriyor. Kitap “Geceyi kaybeden, sabahı bulamaz” diyor satır aralarında.

Yazar, sabah namazına kalkmanın sadece bireysel bir ibadet değil, toplumsal bir bilinç inşası olduğunu da hatırlatıyor. Çünkü bir toplumun dirilişi, bireylerinin seher vakitlerinde uyanmasıyla başlar. Tarih boyunca medeniyetlerin doğuşunun, bilimin, sanatın, fethin ve hikmetin hep sabah insanlarının elinden çıktığını örneklerle anlatıyor. İbn Sînâ’nın, Gazâlî’nin, Mevlânâ’nın sabah vakitlerini nasıl değerlendirdiğini aktarıyor. Her örnekte aynı mesaj gizli: Erken saatte uyananlar yazıyor tarihi.

Kitabın sonunda, sabah namazına kalkmayı kolaylaştıracak pratik öneriler yer alıyor. Ancak bu bölümde bile amaç, sadece yöntem sunmak değil, insanı ruhen hazırlamak. Yazar, alarm kurmak kadar, niyet tazelemenin de önemini vurguluyor.

Bu Kitabı Neden Okuyalım?

  • Sabah namazına kalkarak ailede huzur, birlik ve bereketi sabahın ilk ışıklarıyla yeniden inşa etmeyi öğretir.
  • Ebeveynlere, çocuklarına sabah namazını sevdirmenin sevgi temelli yollarını gösterir.
  • Sabah namazına kalkmanın, sadece erken uyanmak değil, hayatı yönetebilmek olduğunu gösterir.
  • Modern çağın erteleme alışkanlıklarına karşı iradeyi güçlendiren pratik yol haritası sunar.
  • Sabah namazının bereketini ve zihin dinginliğini gündelik yaşama taşımanın yollarını gösterir.

Ailece Bu Cümleye Bayıldık

Bir gün yıllar geçecek, çocuklar büyüyüp kendi yuvalarını kuracak. Ama onların zihninde bir ömür boyu canlı duracak bir sahne kalacak: Sabahın sessizliğinde annesiyle babasının yanında saf tutarak namaza durduğu an… İşte o hatıra, hayata karşı en büyük direnç noktalarından biri olacaktır. Çünkü insanı hayatta ayakta tutan şeylerden biri, köklerinin sağlam olduğuna dair hatıralardır. Sabah namazı, işte o köklerden biridir. Sadece uykudan uyanmak değil, ailece birbirine bağlanmak, aynı yöne durmak ve Rabbimizin huzurunda beraberce boyun eğmektir.

Yazar Ahmet Bulut Hakkında

1971 yılında Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde doğdu. İlk öğrenimini köyünde tamamladıktan sonra orta ve lise öğrenimine İmam Hatip Lisesi’nde devam etti, ardından Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. Kamuoyunun onu tanıması, özellikle gençlere ve yetişkinlere yönelik namaz bilincini canlandırma çabalarıyla oldu. Uzun yıllardır sürdürdüğü “Namazla Diriliş” başlıklı farkındalık programlarıyla hem bireysel hem toplumsal düzlemde manevi bir uyanışı hedefledi. Bu kapsamda çeşitli gönüllü oluşumları organize ederek sahada etkin bir rol üstlendi; yüz yüze konferanslardan medya programlarına, sosyal medya içeriklerinden sahih kaynaklara dayalı sohbetlere kadar birçok platformda milyonlara ulaştı. Yazar, aile içi dinî eğitim, çocuklara ibadet bilinci kazandırma, gençlik döneminde manevi kimlik inşası, dua ve tevekkül temelli yaşam felsefesi gibi pek çok başlıkta eserler kaleme aldı. Yayımlanmış ondan fazla eseri bulunan yazar, bu kitaplarında hem Kur’an merkezli hem de toplumsal ihtiyaçlara duyarlı bir yaklaşım benimsedi. Eserleri özellikle aileler, eğitimciler ve gençler tarafından ilgiyle takip edilmektedir. Evli, dört çocuk babası ve iki torun dedesi olan yazar; konferanslarına, sosyal medya üzerinden yürüttüğü bilinçlendirme çalışmalarına ve yazı faaliyetlerine aktif olarak devam etmektedir.