İyileşen Evliliğim
“Evlilik iki şeye bağlıdır: Doğru insanı bulmaya ve doğru insan olmaya.” (Hz. Mevlâna)
Sahip olduğumuz bir tanecik ömrümüz ve ömürlük olmasını dilediğimiz tek bir evliliğimiz varsa… Hazır mısınız evliliğimizin yaralarını iyileştirmek ve her anını güzelleştirmek için beraberce bir yolculuğa çıkmaya?
Bu kitap bize evlilik ilişkisi içinde doğru insan olmanın yollarını anlatıyor.
Çocukluğumuzda gördüğümüz evlilik ilişkileri kendi evliliğimizi nasıl etkiler?
Karı-koca ilişkisine dair anne-babamızdan neler öğrendik?
Eşimizle doğru tartışmayı, iletişim kurmayı, beraber vakit geçirmeyi biliyor muyuz?
Anne-baba olduktan sonra karı-koca olmayı unuttuk mu?
Eşimiz kaygılı, depresif, narsist, öfkeli, ilgisiz, kıskanç, kuşkucu, sadakatsiz ya da içe dönük biriyse onunla nasıl geçiniriz?
Cinsel hayatımıza yeterince özen gösteriyor muyuz?
O zaman gelin hep birlikte, niyet ettik niyet eyledik evliliğimizi iyileştirmeye!
Kitap Detayları
| Yazar | |
|---|---|
| Editör |
Ayşe Çetintaş |
| Yaş Grubu | |
| Kategori | |
| Sayfa Sayısı |
200 |
| Ebat |
15,5×23 cm |
| Cilt |
Karton Kapak |
| Baskı Tarihi |
Mayıs 2025 |
| ISBN |
978-625-97094-7-5 |
Bi' Tutam Oku
Kitabı satın almadan önce incele
Satın Al
Editörün Kaleminden
İyileşen Evliliğim kitabında ilk fark ettiğim şey şu oldu: Bu kitap sadece bir “evlilik rehberi” değil. Bu kitap, kırılmış bir aynanın karşısına geçip, kendini ve sevdiğini yeniden görmeyi seçen herkes için yazılmış bir yol hikâyesi.
Hatice Kübra Tongar, evliliğe dair acıyı da umudu da, yorgunluğu da sevgiyi de aynı hakikat potasında buluşturuyor. Okuru suçlamadan, yargılamadan; sadece elinden tutarak kendine doğru bir yolculuğa çıkarıyor.
“İçine doğduğumuz ev, seçtiğimiz evin havasını belirler” cümlesi ile sadece eşimizi değil, içimizdeki çocukluk yankılarını da dinlememiz gerektiğini hatırlatıyor. Zira çoğu evlilik problemi, geçmişte sessizce öğrenilen ilişki kalıplarının bugünde yankı bulmuş hâli…
Bağlanma biçimlerinden duygusal ihtiyaçlara, eşler arası empatik diyaloğa ve cinsel hayata kadar uzanan tüm bölümler, sadece bilgi sunmakla kalmıyor; okura bir bilinç kazandırıyor. Müge’nin hikâyesiyle anlatılan vaka bölümleri, insanın iç dünyasına ayna tutarken “yalnız değilim” duygusunu da hissettiriyor.
Ve kitabın en güçlü tarafı şu: Okuyucuyu edilgen bir konumda bırakmıyor. Mini testlerle, yönlendirici sorularla, uygulanabilir önerilerle harekete geçiriyor. Bilgiyi değil, iyileşmeyi merkeze alıyor.
Bu kitap biterken, bir karı-koca ilişkisinden daha fazlasını anlıyorsunuz: İlişkinin bir şifa alanı olduğunu… Suskunlukların altında biriktirdiklerimizi konuşarak, anlayarak, affederek dönüştürebileceğimizi… Ve belki de en kıymetlisi şu:
Evlilik dediğimiz şey sadece birlikte yaşamak değil, birlikte iyileşebilmektir.
Bu Kitabı Neden Okuyalım?
- Evliliğe dair susulanları yumuşak ama derin bir dille konuşur.
- Evliliğin sadece bir beraberlik değil, bir gelişim alanı olduğunu gösterir.
- Evliliğe geçmişten bugüne uzanan bir bakış sunar.
- İlişkideki kırılmaları, umutla ve içgörüyle onarmanın mümkün olduğunu hatırlatır.
- Eşler arası şefkat, güven ve yakınlık inşası için somut adımlar önerir.
- Gerçek terapötik süreçler eşliğinde, duygularınıza ayna tutar.
- Aynı evde ama ayrı kalplerde yaşayanlara yeniden birlikte yürümenin yollarını gösterir.
- Eşinizle birlikte yapabileceğiniz alıştırmalar, evliliği yeniden canlandıran çalışmalar ve kendinize yönelmiş güçlü sorular…
Ailece Bu Cümleye Bayıldık
Doğduğumuz evin huzursuzluğu, bazen seçtiğimiz evdeki sessizliğe dönüşür. Sessizce içten içe bağırırız aslında.
