İyi Düşün, İyi Hisset, İyi Ol
Bu kitap düşünmeyi değil, “doğru düşünmeyi” öğretiyor!
“Ben zaten yapamam ki!”
“Ne yapsam işe yaramıyor.”
“Her şey hep beni buluyor!”
Bu cümleler basit birer düşünce gibi görünebilir, oysa beynimiz düşünceleri gerçekmiş gibi kaydeder ve onu yaşamaya başlar.
“Başarısız olacağım” diye düşünenler, başaramaz. Her şeyin hep kendini bulduğuna inananlar, sürekli olumsuz durumlar yaşar. Ne yapsa işe yaramadığı düşüncesine sarılanlar, azim ve gayretle çalışamaz.
İşte bu kitap bizi, olumsuz düşünceden olumlu düşünceye taşıyor! Düşüncelerimiz değiştikçe hayatımız da değişiyor!
Türkiye’yi “pozitif psikoloji”yle tanıştıran Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İyi Düşün, İyi Hisset, İyi Ol” kitabında bu kötücül iç sesi dönüştürmenin bilimsel yollarını anlatıyor.
Bir düşünceyi değiştirmek, bir hayatı değiştirebilir. Değişen o hayat, neden sizinki olmasın?
Kitap Detayları
| Yazar | |
|---|---|
| Editör |
Hatice Kübra Özdemir |
| Yaş Grubu | |
| Kategori | |
| Sayfa Sayısı |
192 |
| Ebat |
15,5×23 cm |
| Cilt |
Karton Kapak |
| Baskı Tarihi |
Kasım 2025 |
Kitabı satın almadan önce incele
Satın Al
Kitabımızı aşağıdaki platformlardan satın alabilirsiniz.
Editörün Kaleminden
İnsanın hayatla kurduğu bağ çoğu zaman kendi zihninde başlar, bir düşünce tüm duyguların yönünü değiştirir, bir duygu bir ömrün ritmini belirler. “İyi Düşün, İyi Hisset, İyi Ol”, bu görünmeyen döngüyü anlamaya davet ediyor; beynimizin nasıl çalıştığını, duygularımızın nereden beslendiğini ve düşüncenin yaşamı nasıl dönüştürdüğünü bilimsel bir derinlikte ve anlaşılır bir dille anlatıyor.
Hayatın karmaşası içinde insanın en çok zorlandığı yer çoğu zaman dış koşullar değil, kendi zihninin tam ortasıdır. Bazen dışarıdan bakıldığında hiçbir sorun yokmuş gibi görünür ama içimizde büyüyen küçücük bir düşünce, tüm günün anlamını değiştirebilir; kimi zaman basit bir cümle zihnimizin içine yerleşir ve günlerce kalbimizin ritmini, davranışlarımızın çizgisini belirler. “İyi Düşün, İyi Hisset, İyi Ol”, işte tam da bu görünmeyen iç işleyişi anlamak isteyen herkes için kaleme alınmış bir rehber niteliğinde.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan hem bilimsel birikimini hem de yılların klinik tecrübesini okura aktarırken, insan zihninin karmaşık yapısını ele alıyor. Okur, sayfalar ilerledikçe beynin biyolojik yapısını öğrenmekle birlikte, kendi düşüncelerinin nasıl oluştuğunu, duygularının neden bazen bu kadar baskın hâle geldiğini ve davranışlarının ardında hangi içsel mekanizmaların bulunduğunu fark etmeye başlıyor.
Kitabın dikkat çeken yönlerinden biri, insanın duygu ve düşünce dünyasını ele alırken teorik bir anlatımın ötesine geçip günlük yaşamla doğrudan temas kurması. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, nörobilimin karmaşık kavramlarını kuru bir akademik metne dönüştürmek yerine, her bir bilgiyi insanın hayatın içinde deneyimlediği gerçek duygularla buluşturuyor. Bazen bir danışanın seans sırasında içtenlikle söylediği bir cümleyi bazen bir annenin kaygısını örnek göstererek düşüncenin beyindeki yolculuğunu insanın iç dünyasındaki karşılıkla birlikte anlatıyor.
Kitapta; bir düşüncenin tekrarladıkça nasıl kalıplaştığını, kalıplaştıkça nasıl bir duyguya dönüştüğünü ve duyguya dönüştükçe davranışı yönlendirdiğini okurken, insan kendi içindeki eleştirel sesin ne kadar güçlü olabileceğini fark ediyor. Yazar, bu iç sesi yok saymanın değil, onu tanımanın ve doğru yöntemlerle dönüştürmenin mümkün olduğunu anlatıyor.
Tarhan’ın anlatımında umut, soyut bir his değil, insanın geleceğe yönelmesini sağlayan, dopamin devrelerini harekete geçiren, zihne yön veren bir güç. Bu nedenle kitap, okura yalnızca “İyi düşün” demiyor, iyi düşünmenin nasıl mümkün olacağını, beynin bu dönüşüme nasıl cevap verdiğini ve düşünce yapısının nasıl yeniden kurulabileceğini de adım adım gösteriyor.
Bu Kitabı Neden Okuyalım?
- Düşünce-duygu ilişkisini açıklığa kavuşturarak zihinsel düzeni güçlendiren bir bakış açısı sunar.
- Beynin kimyasını etkileyen düşünce kalıplarını fark ettirip nörobilim temelli önerilerde bulunur.
- Olumsuz şemaları tanıtarak düşünceyi yeniden çerçevelemeye yardımcı olan bilişsel araçların nasıl işlediğini gösterir.
- Günlük yaşamda olumlu düşünceyi sürdürülebilir kılan uygulanabilir ve pratik adımlar önerir.
- Bir düşüncenin hayatı değiştirebildiğini bilimsel gerçeklerle açıklayarak güçlü bir farkındalık oluşturur.
Ailece Bu Cümleye Bayıldık
Beyin, acıya da şefkate de eşit mesafededir; hangisine daha sık maruz kalırsa o yönde devre kurar. Nöronlar, tekrarı ödül olarak algılarlar. Yani sürekli olumsuz düşünmek, bey-nin amigdala-hipotalamus hattını güçlendirirken; minnettarlık, şefkat, merak gibi duygu-lar prefrontal korteks ve nucleus accumbens arasındaki ödül devresini kalınlaştırır. Dola-yısıyla umut, yalnızca bir duygu değil, tekrarla pekişen bir devredir.






