3 Dakikada Bilim-1 / Bilimin Devleri

Bilim deyince aklımıza ilk ne geliyor? Belki formüller, belki ezberlenmesi gereken isimler, belki de laboratuvar önlüğüyle dolaşan ciddi yüzlü insanlar… Oysa bilim, bu kalıplara sığdırılamayacak kadar hayatın içinden, merak etmekle başlayan, soru sormakla büyüyen ve denemeye cesaret etmekle gelişen bir şey. İşte “3 Dakikada Bilim/Bilimin Devleri” tam da bu ruhu taşıyan, eğlenceli ama bir o kadar da derinlikli bir eser.

Bu kitapta yer alan karakterler öylece geçip giden birer tarih bilgisi değil; çocukluğu yaramazlıkla geçmiş, çoğu zaman öğretmenleriyle yıldızı barışmamış, tuhaf alışkanlıkları olan ama hayal kurmaktan asla vazgeçmeyen gerçek insanlar. Her biri, bilim dünyasında dev adımlar atmış ama attıkları her adımın ardında türlü mücadele, hayal kırıklığı hatta komik kazalar saklı.

Eserde; Thomas Edison’un tavan arasında “Zehir” etiketi yapıştırdığı kimyasallarıyla yaptığı deneylerden, Marie Curie’nin ısıtması olmayan tavan arasında yaptığı araştırmalara; Einstein’ın dört yaşına kadar konuşamamasından, Wright Kardeşler’in çocukluk oyuncaklarından yola çıkarak havacılığı başlatmasına kadar pek çok gerçek, eğlenceli ve öğretici hikâyeyle karşılaşıyoruz.

“Bilimin Devleri”nde sadece başarı hikâyeleri anlatılmıyor. Aynı zamanda zorluklar, kayıplar, haksızlıklar hatta kimi zaman yalnızlık da işleniyor. Çünkü gerçek hayatta başarı, çoğu zaman düz bir çizgi değil; inişli çıkışlı hatta bazen dikenli bir yol. Bu yönüyle kitap, özellikle siz değerli genç okurlarımız için “başarı” kavramını yeniden düşünmeye davet ediyor. Kusurlu olmanın, hata yapmanın, tekrar tekrar denemenin aslında gelişimin en doğal parçası olduğunu hissettiriyor.

Görsellerin dili en az metin kadar güçlü. Renkli karikatürler, her bilim insanını tanıtmakla kalmıyor, aynı zamanda onların kişiliklerini de eğlenceli bir dille yansıtıyor. Mizahi öğelerle süslenmiş çizimler sayesinde bilgi öğrenmek zorlayıcı bir görev olmaktan çıkıyor, âdeta bir oyun gibi keyifli hâle geliyor. Kitabın bu yönü, görsel öğrenmeye yatkın okurlar için oldukça etkili.

Çocukların en çok bağ kurduğu noktalardan biri de, bu bilim insanlarının “çok da farklı” olmadığını görmek. Evet, Newton kütle çekim yasasını yazmış olabilir ama o da çocukken dalgın ve içine kapanıkmış. Evet, Einstein modern fiziğin babası ama o da çorap giymekten nefret edermiş. İşte tam da bu noktada eser, okurlarına şu önemli mesajı veriyor: “Sen de hayal kurarsan, merak edersen, soru sormaktan korkmazsan, kendi alanının bir ‘dev’i olabilirsin.”

Kitabın bir diğer güçlü yanı ise kısa süreli ama etkili bir okuma deneyimi sunması. Özellikle odaklanma süresi kısa olan kişiler için ideal. Her bir bölüm, üç dakikada tamamlanabiliyor. Böylece hem hızlı hem verimli bir okuma sağlanıyor. Özellikle kitap okuma alışkanlığı kazandırmak istediğiniz çocuklar için bu kısa bölümler, büyük bir motivasyon olabilir.

Haydi o zaman bölümleri üç dakikada okuyalım.